Crashing

2016 yapımı, sadece bir sezon ve altı bölüme sahip olan bu diziye nasıl bu kadar bağlandım ve nasıl bu kadar sevdim hala anlayamıyorum. Netflix’te dolaşırken rastgele karşıma çıktı, açtım, bir günde izledim ve bitti. Keşke bitmeseydi.

Londra’da artık kullanılmayan bir hastanede yaşayan kişileri anlatıyor dizi. Zaten çok kısa bir dizi olduğu için çok fazla da anlatasım yok açıkçası. Gören gidip hemen izlesin.

Kahkahalarla güldürme beklentisiyle izlenirse tat alınamayacağını düşünüyorum ama ben öyle bir beklentiyle başlamadığım için diziyi izlerken yüzümde her zaman bir tebessüm vardı. Karakterler hemen bağ kurdum ve onlarla birlikte yaşıyormuş gibi hissettim.

Dizinin çok fazla izleyeninin olduğunu sanmamakla beraber izleyip de benim kadar seven olmuş mudur bunu da bilemiyorum. Herkesin kendisi bile anlayamasa da garip bir şekilde bağ kurduğu bir dizi veya film vardır. Crashing de benim için öyle oldu. Kendimi ilk görüşte aşık olmuşum gibi hissediyorum bu diziye karşı.

Eğer bir şekilde bu yazı karşınıza çıkarsa hiç düşünmeden gidip izleyin bu diziyi. Herhangi bir beklentiniz olmadan sadece izleyin. Umarım hoşunuza gider yani gitsin lütfen çünkü çook güzel…

Yorum bırakın